Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Sadece üyelere özel içeriklere erişmek ve topluluğumuzun bir parçası olmak için şimdi ücretsiz üye ol. 👉 Hemen aramıza katıl, sohbetlere dahil ol ve ayrıcalıkları keşfet!
Tarihte Bugün: 7 Eylül - İmparatorlukların Sonu, Milletlerin Doğuşu
Tarih takviminin her yaprağı, dünyanın seyrini değiştiren olaylara, liderlerin son anlarına ve yeni başlangıçlara tanıklık eder. 7 Eylül tarihi de hem Osmanlı İmparatorluğu hem de dünya tarihi için unutulmaz anları içinde barındıran, zengin bir mozaik sunar. Bir yanda bir cihan imparatorunun ölümü, diğer yanda yeni bir ulusun doğuşu ve bir kanalın kaderinin değişmesi bu tarihi özel kılar.
Bir Devrin Sonu: Kanuni Sultan Süleyman'ın Vefatı (1566)
7 Eylül 1566, Osmanlı İmparatorluğu'nun en parlak ve en uzun dönemine damgasını vuran bir liderin, Kanuni Sultan Süleyman'ın hayata veda ettiği tarihtir. 71 yaşındaki padişah, 13. ve son seferi olan Zigetvar Kuşatması'nı yönetirken, kalenin fethinden sadece birkaç saat önce gut hastalığından kaynaklanan rahatsızlıklar nedeniyle savaş meydanındaki otağında vefat etti. Devletin ve ordunun bekası için olağanüstü bir önlem alan Sadrazam Sokollu Mehmed Paşa, bu ölümü 48 gün boyunca büyük bir gizlilikle sakladı. Padişahın emirlerinin otağından gelmeye devam ettiği izlenimi verilerek ordunun morali yüksek tutuldu ve Şehzade Selim'in (II. Selim) tahta geçişi sorunsuz bir şekilde organize edildi. Kanuni'nin ölümü, Osmanlı'da "Altın Çağ" olarak bilinen dönemin sonunu ve imparatorluğun zirveden sonraki seyrini simgeleyen sembolik bir dönüm noktası olarak kabul edilir.
Atlantik'in Öte Yanında Bir Bağımsızlık: Brezilya'nın Doğuşu (1822)
Osmanlı bir liderine veda ederken, takvimler 1822'yi gösterdiğinde dünya yeni bir ülkenin doğumuna şahitlik ediyordu. Napolyon Savaşları sırasında Portekiz kraliyet ailesinin sığındığı Brezilya, krallığın merkezi haline gelmişti. Savaş sonrası Kral VI. João Portekiz'e dönerken, oğlu Prens Pedro'yu naip olarak geride bıraktı. Ancak Portekiz meclisi (Cortes), Brezilya'nın özerkliğini kaldırıp onu yeniden sömürge statüsüne indirmeye çalışınca, Brezilya'da bağımsızlık hareketi alevlendi. Prens Pedro, bu baskılara boyun eğmeyerek Ipiranga Nehri'nin kıyısında kılıcını çekti ve tarihe "Ipiranga Haykırışı" (Grito do Ipiranga) olarak geçen "Bağımsızlık ya da ölüm!" nidasıyla ülkenin Portekiz'den ayrıldığını ilan etti. Bu olayla birlikte Prens Pedro, Brezilya İmparatorluğu'nun ilk imparatoru I. Pedro oldu ve 7 Eylül, Brezilya'nın en önemli ulusal bayramı olarak tarihe geçti.
II. Dünya Savaşı'nın Acı Geceleri: "The Blitz" Başlıyor (1940)
7 Eylül 1940, II. Dünya Savaşı'nın seyrini etkileyen en acımasız hava saldırılarından birinin başlangıcıdır. Nazi Almanyası'nın İngiltere'yi işgal planı olan "Deniz Aslanı Harekatı" öncesinde, Alman Hava Kuvvetleri (Luftwaffe) strateji değiştirerek askeri hedefler yerine doğrudan sivil nüfusun yaşadığı Londra'yı hedef almaya başladı. "The Blitz" olarak bilinen ve 57 gece aralıksız süren bu bombardıman, ilk gecesinde 400'den fazla sivilin ölümüne neden oldu. Amaç, İngiliz halkının moralini çökertmek ve hükümeti teslim olmaya zorlamaktı. Ancak bu saldırılar, metroları sığınak olarak kullanan ve Başbakan Winston Churchill'in kararlı duruşuyla motive olan İngiliz halkının direniş azmini kırmak yerine daha da güçlendirdi.
Bir Kanalın Kaderi Değişiyor: Panama Kanalı Antlaşması (1977)
7 Eylül 1977'de, ABD Başkanı Jimmy Carter ve Panama lideri Omar Torrijos, dünya ticaretinin en stratejik geçitlerinden biri olan Panama Kanalı'nın geleceğini belirleyen tarihi bir antlaşma imzaladılar. 1903'ten beri ABD'nin tam kontrolü altında olan kanal, Panama için bir ulusal egemenlik meselesiydi. İmzalanan Torrijos-Carter Antlaşmaları, kanalın denetiminin 31 Aralık 1999 öğlen saat 12:00'de kalıcı olarak Panama'ya devredilmesini öngörüyordu. Bu antlaşma, ABD'nin Latin Amerika politikasında önemli bir değişim ve 20. yüzyıl sömürgecilik mirasının sona ermesi adına kritik bir adım olarak kabul edilir.
Türkiye Cumhuriyeti'nde Ekonomik Dönüm Noktası (1946)
7 Eylül 1946'da, genç Türkiye Cumhuriyeti ekonomik tarihinde önemli bir karar aldı. Recep Peker hükümeti, ülkenin ilk büyük devalüasyonunu gerçekleştirerek Türk Lirası'nın değerini radikal bir şekilde düşürdü. "7 Eylül Kararları" olarak bilinen bu paketle 1 ABD Doları 1,30 TL'den 2,80 TL'ye yükseltildi. Bu karar, II. Dünya Savaşı sonrası kurulan Bretton Woods sistemine ve Uluslararası Para Fonu'na (IMF) entegre olma, dışa kapalı ekonomiyi liberalleştirmeül, ihracatı teşvik etme amacını taşıyordu. Karar, bir imparatorluğun en büyük liderini ka ve ekonomik yapısında on yıllar sürecekybettiği, yeni bir ulusun bağımsızlık meşa Eylül;yaktığı, bir şehrin acımasızca bombalandığı ve genç bir cumhuriyetin ekonomik kaderini şekillendirdiği olaylarla tarihe not düşülmüş, çok yönlü bir gündür.