Neler yeni

Tarihte Bugün: 22 Ekim

📢 KralForum’a Hoş Geldiniz!

Sadece üyelere özel içeriklere erişmek ve topluluğumuzun bir parçası olmak için şimdi ücretsiz üye ol. 👉 Hemen aramıza katıl, sohbetlere dahil ol ve ayrıcalıkları keşfet!

Charizma

KFN Forum Sahibi
Katılım
10 Ağustos 2025
Mesajlar
2,201
Tepkime puanı
3,508
Puanları
200
Konum
BURSA
Burcum
♑ Oğlak
Konu Sahibi

Tarihte Bugün: 22 Ekim – Nükleer Savaşın Eşiğinden İlk Paraşüt Atlayışına​

Tarih, bazen tek bir güne, insanlığın kaderini değiştiren, teknolojinin seyrini belirleyen veya ulusların kaderini çizen anları sığdırır. 22 Ekim, tam da böyle bir gün. Bir yanda dünya nükleer bir felaketin eşiğine gelirken, diğer yanda bir ulusun kurtuluş mücadelesi siyasi bir zafer kazanıyor; bir köşede ise cesur bir mucit gökyüzünden "boşluğa" atlayarak yeni bir çağ başlatıyordu. İşte 22 Ekim'in dünyamızı şekillendiren, unutulmaz ve detaylı dökümü.

tarihte-bugun.jpg


1962: Dünya Nefesini Tuttu: Küba Füze Krizi'nde Zirve​

Tarihler 22 Ekim 1962'yi gösterdiğinde, Soğuk Savaş'ın iki süper gücü, Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyetler Birliği, dünyayı bir nükleer savaşın eşiğine getiren 13 günlük gerilimin belki de en kritik anını yaşıyordu. ABD, haftalar süren istihbarat çalışmaları sonucunda, Sovyetler Birliği'nin Küba'ya, Amerikan şehirlerini dakikalar içinde vurabilecek kapasitede nükleer başlıklı balistik füzeler yerleştirdiğini kesin olarak teyit etmişti.

22 Ekim Pazartesi akşamı, ABD Başkanı John F. Kennedy, Oval Ofis'ten tüm dünyaya seslendiği dramatik bir televizyon konuşması yaptı. Kennedy, bu konuşmasında Sovyet füzelerinin varlığını kamuoyuna resmen duyurdu ve atılacak adımları açıkladı. ABD'nin Küba'ya yönelik bir "karantina" (hukuki olarak "abluka" bir savaş eylemi sayılacağı için bu daha yumuşak terim tercih edildi) başlatacağını, adaya giden tüm Sovyet gemilerinin durdurulup aranacağını ve bu gemilerde saldırı silahı bulunması halinde geçişlerine izin verilmeyeceğini ilan etti.

Bu konuşma, dünyayı kelimenin tam anlamıyla dondurdu. İki nükleer güç, ilk kez bu kadar doğrudan karşı karşıya gelmişti. "Karşılıklı Garantili Yıkım" (Mutually Assured Destruction - MAD) doktrini, birinin tetiği çekmesinin herkesin sonu olacağını garanti ediyordu. Kennedy'nin konuşması, Sovyet lider Nikita Kruşçev'e açık bir ültimatomdu: Füzeleri geri çekin, yoksa sonuçlarına katlanırsınız.

Bu tarihten itibaren dünya 6 gün boyunca nefesini tuttu. Sovyet gemileri karantina hattına yaklaşırken, ABD ordusu nükleer silahlar da dahil olmak üzere en yüksek alarm seviyesi olan DEFCON 2'ye geçti (DEFCON 1 topyekün savaştır). Bu gerilim, ancak 28 Ekim'de Kruşçev'in füzeleri geri çekmeyi kabul etmesi ve ABD'nin de Türkiye'deki Jüpiter füzelerini gizlice kaldırma sözü vermesiyle sona erdi. 22 Ekim, insanlığın kendi kendini yok etmeye ne kadar yaklaştığını gösteren acı bir ders olarak tarihe kazındı.

1919: Milli Mücadelenin Siyasi Zaferi: Amasya Görüşmeleri​

Aynı 22 Ekim tarihi, Türk tarihi için ise bir yıkımın değil, bir yeniden doğuşun en kritik siyasi dönemeçlerinden birini ifade eder. 1919 yılında, I. Dünya Savaşı sonrası işgal altındaki topraklarda Mustafa Kemal Paşa liderliğindeki ulusal kurtuluş hareketi, Sivas Kongresi'ni tamamlamış ve "Heyet-i Temsiliye" (Temsilciler Kurulu) olarak milli iradenin temsilcisi haline gelmişti. Ancak İstanbul'daki Padişah Vahdettin ve Damat Ferit Paşa Hükümeti, bu hareketi "isyancı" olarak niteliyor ve tanımıyordu.

Damat Ferit Hükümeti'nin düşmesi ve yerine Ali Rıza Paşa Hükümeti'nin kurulmasıyla bir diyalog kapısı aralandı. Ali Rıza Paşa, Anadolu'daki bu gücü görmezden gelemeyeceğini anlayarak Bahriye Nazırı (Denizcilik Bakanı) Salih Paşa'yı, Mustafa Kemal Paşa ile görüşmek üzere Amasya'ya gönderdi.

20 Ekim'de başlayan ve 22 Ekim 1919'da imzalanan protokollerle sona eren bu görüşmeler, "Amasya Mülakatı" veya "Amasya Görüşmeleri" olarak tarihe geçti. Bu görüşmelerin önemi, imzalanan maddelerden çok, görüşmenin kendisiydi. Bu mülakat ile İstanbul Hükümeti, ilk kez Anadolu'daki "Heyet-i Temsiliye"yi ve Mustafa Kemal Paşa'yı resmen tanımış, muhatap almış ve onlarla bir masa etrafında pazarlık yapmıştı.

Bu, "Kuvâ-yi Milliye" hareketinin yasa dışı bir isyan değil, meşru bir ulusal direniş olduğunu İstanbul'un kabul etmesi anlamına geliyordu. Her ne kadar Amasya'da varılan "Mebusan Meclisi'nin İstanbul dışında toplanması" gibi birçok kritik karar İstanbul Hükümeti tarafından daha sonra uygulanmasa da, 22 Ekim'de atılan imzalar, Ankara'ya giden yolda kazanılmış en büyük siyasi zaferlerden biriydi.

1797: Korkusuz Bir Adamın Boşluğa Atlayışı: İlk Paraşüt Denemesi​

Tarihin akışını değiştiren 22 Ekim olayları sadece siyaset ve savaşla sınırlı değil. 22 Ekim 1797'de, Paris semalarında on binlerce meraklı göz, daha önce hiç görülmemiş bir cürete tanıklık etmek için toplanmıştı. Fransız mucit André-Jacques Garnerin, kendi tasarladığı bir araçla, bir sıcak hava balonundan atlayarak "paraşütle" inmeyi deneyen ilk insan olacaktı.

Garnerin, yaklaşık 1.000 metre (3.200 fit) yüksekliğe ulaştığında, içinde bulunduğu sepetin sıcak hava balonuyla olan bağlantısını kesti. Sepet ve ona bağlı olan, katlanmış ipekten yapılmış şemsiye benzeri devasa bir kanopi (paraşüt), hızla düşmeye başladı. Kalabalık dehşet içinde bir çığlık attı. Ancak birkaç saniye sonra, hava direnciyle dolan paraşüt açıldı ve düşüşü yavaşlattı.

Garnerin'in tasarımı bugünküler kadar stabil değildi; hava geçişi için bir tepe deliği olmadığı için paraşüt düşerken şiddetle sallanıyor ve kendi etrafında dönüyordu. Bu baş döndürücü inişe rağmen Garnerin, Paris'teki Parc Monceau'ya nispeten sert ama sağ salim bir iniş yapmayı başardı. Ufak tefek sıyrıklar dışında hiçbir şeyi yoktu.

22 Ekim 1797'deki bu atlayış, sadece bir sirk gösterisi değil, havacılık tarihinin en önemli anlarından biriydi. Garnerin, kontrollü bir düşüşün mümkün olduğunu kanıtlayarak, gelecekte pilotlar için acil durum sistemlerinin ve hava indirme birlikleri gibi askeri stratejilerin temelini atmış oldu.

Diğer Önemli Olaylar​

  • 1938: Amerikalı fizikçi ve mucit Chester Carlson, "elektrofotografi" adını verdiği bir yöntemle dünyanın ilk "fotokopi" görüntüsünü elde etti. New York'taki laboratuvarında bir cam slayt üzerine yazdığı "10-22-38 Astoria" (Tarih ve yer) yazısını kopyalamayı başardı. Bu icat, yıllar sonra "Xerography" (Kserografi) olarak geliştirilecek ve Xerox makinesinin doğuşuyla bilgi paylaşımında devrim yaratacaktı.
  • 1964: Fransız varoluşçu filozof, yazar ve oyun yazarı Jean-Paul Sartre, kendisine verilen Nobel Edebiyat Ödülü'nü reddetti. Sartre, hiçbir kurum tarafından "etiketlenmek" veya "kurumsallaştırılmak" istemediğini belirterek, bu prestijli ödülü reddeden ilk (ve gönüllü olarak tek) kişi oldu.
  • 1975: Türkiye'nin Viyana Büyükelçisi Daniş Tunalıgil, ASALA'ya bağlı "Ermeni Soykırımı Adalet Komandoları" (JCAG) üyesi üç terörist tarafından makam odasında şehit edildi. Bu suikast, 1970'ler ve 80'ler boyunca Türk diplomatlarına yönelik düzenlenen sistematik terör saldırıları zincirinin en acı halkalarından biriydi.
Sonuç olarak 22 Ekim; insanlığın nükleer bir kabusun kıyısından döndüğü, bir ulusun bağımsızlık mücadelesinde kritik bir eşiği geçtiği, bir mucidin gökyüzüne meydan okuduğu ve bir filozofun sisteme başkaldırdığı, trajedilerle ve zaferlerle dolu karmaşık bir gündür.
 
Bu Konuyu Okuyanlar (Toplam Okuyanlar 0)
No registered users viewing this thread.

KFN Haberleri

Üst