Neler yeni

Tarihte Bugün 12 Kasım

📢 KralForum’a Hoş Geldiniz!

Sadece üyelere özel içeriklere erişmek ve topluluğumuzun bir parçası olmak için şimdi ücretsiz üye ol. 👉 Hemen aramıza katıl, sohbetlere dahil ol ve ayrıcalıkları keşfet!

Charizma

KFN Forum Sahibi
Katılım
10 Ağustos 2025
Mesajlar
2,201
Tepkime puanı
3,508
Puanları
200
Konum
BURSA
Burcum
♑ Oğlak
Konu Sahibi

Tarihte Bugün 12 Kasım! Düzce Depremi, Troçki'nin Sürgünü ve Kuyruklu Yıldıza İniş!​

Tarih, bazen tek bir güne, büyük trajedileri, tarihi dönemeçleri ve insanlığın en büyük zaferlerini aynı anda sığdırabilir. 12 Kasım, tam da böyle bir gün. Bu tarih, Türkiye için 17 Ağustos 1999'un acısı henüz tazeyken yaşanan ve "deprem gerçeğini" ulusal bir travmaya dönüştüren Düzce Depremi'nin yürek yakan yıldönümüdür. Ancak bu aynı gün, küresel siyasi haritayı yeniden çizen ideolojik bir kopuşun (Troçki'nin sürgünü) ve insanlığın uzaydaki sınırlarını zorladığı, bir kuyruklu yıldıza ilk kez "dokunduğu" (Philae) anın da tarihidir.
tarihte-bugun.jpg


12 Kasım, bir takvim yaprağından çok daha fazlasıdır; kırılganlığımızı, siyasi hırslarımızı ve keşfetme arzumuzun sınır tanımazlığını aynı anda hatırlatan bir "ayna" gibidir. KFN Haberleri olarak, bu özel günde, tarihin bu unutulmaz ve zıtlıklarla dolu anlarına derinlemesine dalıyoruz. Acıdan zafere, 12 Kasım'da yaşananların dünü ve bugünü...

12 Kasım 1999: Türkiye'nin En Uzun 30 Saniyesi - Düzce Depremi​

Tarih 12 Kasım 1999, saatler 18:57'yi gösterdiğinde, Türkiye bir kez daha doğanın acımasız gücüyle sarsıldı. 17 Ağustos 1999'daki asrın felaketi Gölcük Depremi'nin üzerinden sadece üç ay geçmişti. Yaralar sarılmaya çalışılırken, bölge halkı çadırlarda ve prefabrik evlerde hayata tutunmaya çabalarken, kader ağlarını bu kez Düzce-Kaynaşlı merkezli olarak ördü.

7.2 (Mw) büyüklüğündeki deprem, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın 17 Ağustos'ta kırılmayan Düzce fay segmentinin kırılmasıyla meydana geldi. Sadece 30 saniye sürmesine rağmen, bu sarsıntı 17 Ağustos'tan zaten ağır hasar almış binaların tamamen çökmesine ve sağlam kalanların ise yıkılmasına neden oldu.

Yıkımın Bilançosu ve TravmasıDepremin merkez üssü Kaynaşlı adeta yok oldu. Düzce, Bolu, Akçakoca ve çevre iller geniş bir coğrafyada sarsıntıyı en şiddetli şekilde hissetti. Özellikle Düzce merkezdeki binaların, üç ay önceki depremde "hafif" veya "orta" hasar raporu almasına rağmen bu ikinci sarsıntıyla birlikte "iskambil kağıtları gibi" çökmesi, Türkiye'deki yapı stoku denetiminin ve mühendislik ihmallerinin ne kadar kritik bir sorun olduğunu bir kez daha, bu kez çok daha acı bir şekilde ortaya koydu.

Resmi rakamlara göre 12 Kasım 1999 Düzce Depremi'nde 710 vatandaşımız hayatını kaybetti, binlerce kişi yaralandı ve on binlerce kişi kalıcı olarak evsiz kaldı. Bu deprem, 17 Ağustos ile birleştiğinde, Türkiye'nin "deprem ülkesi" olduğu gerçeğini teoriden pratiğe döktü ve ulusal bir seferberliğin, Kentsel Dönüşüm yasalarının ve DASK (Doğal Afet Sigortaları Kurumu) gibi yapıların kurulmasının fitilini ateşleyen ikinci büyük uyarı oldu. 12 Kasım, Türkiye'nin depremle yaşamayı öğrenme zorunluluğunun unutulmaz bir miladıdır.

12 Kasım 2014: İnsanlığın Tarihi Rendevusu: Philae Kuyruklu Yıldıza İndi​

Tarihin bu aynı gününde, Düzce'deki trajediden 15 yıl sonra, insanlık uzayın derinliklerinde imkansızı başarıyordu. Avrupa Uzay Ajansı'nın (ESA) yürüttüğü Rosetta misyonu, 10 yıllık ve 6.4 milyar kilometrelik bir yolculuğun ardından hedefine ulaştı. Misyonun küçük iniş modülü "Philae", 12 Kasım 2014'te "67P/Churyumov–Gerasimenko" adlı bir kuyruklu yıldızın yüzeyine başarıyla inen ilk insan yapımı nesne olarak tarihe geçti.

10 Yıllık Takip ve "7 Saatlik Kabus"Rosetta uzay aracı, 2004'te fırlatılmıştı. Güneş Sistemi'nin kökenlerine dair sırlar taşıyan bu buzlu gök cismini (67P) 10 yıl boyunca takip etti ve Ağustos 2014'te yörüngesine girdi. 12 Kasım'da ise en kritik aşama başladı: Philae, ana gemi Rosetta'dan ayrıldı ve kuyruklu yıldıza doğru 7 saatlik "serbest düşüşe" geçti.

Bu iniş, bir kumardan farksızdı. Hedef, yüzeyi bilinmeyen, yerçekimi neredeyse sıfır olan ve hızla dönen 4 km genişliğinde bir buz kütlesiydi. Philae'nin yüzeye tutunmak için tasarlanan "zıpkınları" (harpoons) ateşlenmedi. İniş modülü, yüzeye çarptıktan sonra iki kez "zıpladı" ve planlanan noktanın çok uzağında, bir kayalığın gölgesine sıkışarak durabildi.

Kısa Süren Görev, Dev MirasGölgede kalması, güneş panellerinin enerji üretememesine neden oldu. Philae, pilleri bitmeden önce yaklaşık 60 saat boyunca çalışabildi ve dünyaya paha biçilemez veriler gönderdi. Yüzeyi deldi, buzun altındaki organik molekülleri analiz etti ve kuyruklu yıldızın yapısına dair ilk "yerinde" bilgileri topladı. Bu görev, insanlığın Güneş Sistemi'nin yapı taşlarını anlama çabasında bir devrimdi. 12 Kasım, insanlığın merakının ve azminin zafer kazandığı bir gün olarak da kayıtlara geçti.

12 Kasım 1927: Bir Devrin Sonu: Troçki Komünist Parti'den İhraç Edildi​

12 Kasım, aynı zamanda 20. yüzyılın en büyük ideolojik kırılmalarından birine de sahne oldu. Sovyetler Birliği'nde, 1924'te Lenin'in ölümünün ardından başlayan iktidar mücadelesi, 12 Kasım 1927'de Josef Stalin'in mutlak zaferiyle sonuçlandı.

Stalin vs. Troçki: İki Farklı DevrimKızıl Ordu'nun kurucusu, 1917 Ekim Devrimi'nin Lenin ile birlikte lideri olan Lev Troçki, Stalin ile derin bir ideolojik ayrılık yaşıyordu. Troçki, devrimin tüm dünyaya yayılması gerektiğini savunan "Sürekli Devrim" teorisini savunurken; Stalin, Sovyetler Birliği'nin önce kendi içinde güçlenmesi gerektiğini savunan "Tek Ülkede Sosyalizm" politikasını dayatıyordu.

Stalin, parti içindeki bürokrasiyi ele geçirerek Troçki'yi adım adım yalnızlaştırdı. 12 Kasım 1927'de, Troçki ve müttefiki Grigori Zinoviyev, "parti karşıtı faaliyetler" ve "Sol Muhalefet" oluşturmak suçlamasıyla Komünist Parti'den resmen ihraç edildi.

Sürgün ve Büyükada YıllarıBu ihraç, sadece siyasi bir yenilgi değil, aynı zamanda bir "sivil ölüm" fermanıydı. Troçki, önce Kazakistan'a (Alma-Ata) iç sürgüne gönderildi. 1929'da ise Sovyetler Birliği'nden tamamen sınır dışı edildi. Troçki'nin bu sürgündeki ilk ve en uzun durağı, 1929-1933 yılları arasında yaşadığı Türkiye, yani İstanbul-Büyükada oldu.

12 Kasım 1927 tarihi, Stalin'in Sovyetler üzerindeki "tek adam" otoritesini kurmasının, "Troçkizm"in tasfiyesinin ve Sovyetler Birliği'nin daha içe kapalı, otoriter bir rejime dönüşmesinin kesinleştiği gün olarak Komünist tarihine kazındı.

12 Kasım 1982: Soğuk Savaş'ta Bir Umut Işığı: Lech Wałęsa Serbest​

Soğuk Savaş'ın en karanlık dönemlerinden birinde, 12 Kasım tarihi bir umut ışığı da yaktı. Polonya'da, Sovyet destekli komünist rejime karşı "Solidarność" (Dayanışma) sendikasını kuran ve milyonlarca işçiyi peşinden sürükleyen Lech Wałęsa, 1981'de ilan edilen "sıkıyönetim" (martial law) sırasında tutuklanmıştı.

11 ay boyunca enterne edilen ve hareketi yasa dışı ilan edilen Wałęsa, uluslararası baskılar ve Polonya halkının dinmeyen direnişi sonucu 12 Kasım 1982'de serbest bırakıldı. Bu serbest kalış, komünist rejimin "Dayanışma" hareketini yok edemediğinin bir kanıtıydı. Wałęsa, bu olaydan bir yıl sonra 1983'te Nobel Barış Ödülü'nü kazandı ve 1990'da Polonya'nın demokratik olarak seçilen ilk cumhurbaşkanı oldu. Bu tarih, Doğu Bloku'nun yıkılışını hızlandıran domino taşlarından birinin serbest kaldığı gündür.

Sizce 12 Kasım'da yaşanan bu olaylardan hangisi, günümüz dünyasını en çok şekillendiren gelişme oldu? Bir ulusun kaderini değiştiren Düzce Depremi mi, yoksa bir ideolojinin kaderini belirleyen Troçki'nin sürgünü mü? Yorumlarınızı bekliyoruz!
 
Bu Konuyu Okuyanlar (Toplam Okuyanlar 2)

KFN Haberleri

Üst