Tarihte Bugün: 20 Kasım – İnsanlığın Vicdanı, Devrimler ve Diplomasi
Takvim yaprakları 20 Kasım'ı gösterdiğinde, tarih sahnesinde sıradan bir günden çok daha fazlası canlanır. Bu tarih, insan hakları mücadelesinden uluslararası hukukun inşasına, teknolojinin evriminden edebiyatın dev çınarlarının vedasına kadar, dünyanın gidişatını değiştiren olayların kesişim noktasıdır.Bugün, tarihin tozlu raflarından 20 Kasım dosyasını indiriyor ve bu özel günde yaşananların, bugünkü dünyamızı nasıl şekillendirdiğine 1000 kelimelik bir projeksiyon tutuyoruz.
1. Dünya Çocuk Hakları Günü: Geleceğe Verilen Söz (1959 & 1989)
20 Kasım, her şeyden önce çocukların günüdür. Tarih, bu günü iki kez çocuklara adamıştır.İlk büyük adım, 1959 yılında atıldı. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, çocukların korunmaya, eğitime, sağlığa ve sevgiye olan ihtiyacını evrensel bir dille kabul ederek Çocuk Hakları Bildirgesi'ni yayınladı. Ancak bu bildirge bir niyet beyanıydı; bağlayıcılığı zayıftı.
Aradan geçen 30 yılın ardından, yine bir 20 Kasım günü, yani 1989'da, Birleşmiş Milletler bu kez çok daha güçlü bir metni, Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni kabul etti. Bu sözleşme, tarihte en geniş katılımla imzalanan insan hakları belgesi olma özelliğini taşır. Sadece bir temenni değil, devletlere yükümlülükler getiren bir anayasaydı.
Bugün 20 Kasım'ı "Dünya Çocuk Hakları Günü" olarak kutlarken, aslında 1989'da atılan o imzanın muhasebesini yapıyoruz. Savaş bölgelerindeki çocuklardan işçi çocuklara, eğitim hakkından mahrum bırakılan kız çocuklarına kadar, 20 Kasım, yetişkin dünyasının vicdanıyla yüzleştiği bir ayna görevi görmektedir.
2. Lozan Konferansı'nın Başlangıcı: Türkiye'nin Tapu Senedi (1922)
Türk tarihi açısından 20 Kasım, bağımsızlığın diplomatik masada tescillenmesi sürecinin başladığı gündür. Kurtuluş Savaşı'nda cephede kazanılan zaferin, uluslararası hukuk önünde kabul ettirilmesi gerekiyordu. Bu amaçla İsviçre'nin Lozan (Lausanne) kentinde toplanacak konferansın açılış tarihi 20 Kasım 1922 idi.Konferansın açılışı bile büyük bir diplomatik savaşa sahne oldu. İsmet Paşa (İnönü), salona girdiğinde kendisine diğer devlet temsilcilerinden daha alçak bir sandalye ayrıldığını gördü. Bu, "mağlup devlet" muamelesiydi. İsmet Paşa o sandalyeye oturmayı reddetti ve "Eşit şartlarda geldim, eşit şartlarda otururum" diyerek diplomatik eşitlik ilkesini daha ilk dakikada masaya yumruğunu vurarak gösterdi.
20 Kasım'da başlayan bu çetin müzakereler, aylar süren kesintiler ve gerginliklerin ardından Türkiye Cumhuriyeti'nin tapu senedi olan Lozan Barış Antlaşması ile sonuçlanacaktı. Bu tarih, "Hasta Adam" denilen bir imparatorluğun küllerinden doğan genç devletin, dünya devleriyle göz hizasında konuşmaya başladığı gündür.
3. Nürnberg Duruşmaları: "Sadece Emirleri Uyguluyordum" Savunmasının Çöküşü (1945)
II. Dünya Savaşı bitmiş, Avrupa bir yıkıntıya dönmüştü. Ancak sadece binalar değil, insanlık onuru da Nazi Almanyası'nın toplama kamplarında yerle bir edilmişti. İnsanlık tarihinde ilk kez, savaş suçlularının uluslararası bir mahkemede yargılanması için 20 Kasım 1945'te Almanya'nın Nürnberg kentinde mahkeme kuruldu.Bu tarih, uluslararası hukuk için bir milattır. Müttefik devletlerin kurduğu mahkemede, Nazi liderleri "İnsanlığa karşı suçlar", "Savaş suçları" ve "Barışa karşı suçlar" ile itham edildi. Sanıkların çoğu "Ben sadece emirleri uyguluyordum" savunmasına sığındı. Ancak Nürnberg Mahkemesi, bu savunmayı reddederek bireysel cezai sorumluluk ilkesini getirdi: "Vicdana aykırı bir emri uygulamak, o kişiyi suçsuz kılmaz."
20 Kasım 1945'te başlayan bu süreç, bugün Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin ve modern insan hakları hukukunun temelini oluşturmuştur.
4. Meksika Devrimi: Toprak ve Özgürlük (1910)
Latin Amerika tarihinin en kanlı ve en kapsamlı sosyal hareketlerinden biri olan Meksika Devrimi, 20 Kasım 1910'da Francisco I. Madero'nun çağrısıyla başladı.Uzun süredir ülkeyi demir yumrukla yöneten Porfirio Diaz diktatörlüğüne karşı başlayan bu ayaklanma, sadece bir iktidar değişimi değildi. Emiliano Zapata ve Pancho Villa gibi efsanevi halk kahramanlarının önderliğinde, topraksız köylülerin hak arayışına dönüştü.
"Toprak ve Özgürlük" (Tierra y Libertad) sloganlarıyla başlayan bu süreç, 20. yüzyılın ilk büyük sosyal devrimi olarak kabul edilir. Meksika'nın bugünkü kültürel ve siyasi kimliğinin harcı, 1910'un o 20 Kasım günü atılmıştır.
5. Edebiyatın Dev Çınarı Devriliyor: Tolstoy'un Vedası (1910)
Tesadüf odur ki, Meksika'da silahların patladığı gün, Rusya'da kalemlerin efendisi hayata gözlerini yumuyordu. "Savaş ve Barış", "Anna Karenina" gibi başyapıtların yazarı Lev Tolstoy, 20 Kasım 1910'da, Astapovo tren istasyonundaki mütevazı bir istasyon şefi evinde zatürreden öldü.Tolstoy, hayatının son döneminde mülkiyetten, şöhretten ve aristokrat yaşamdan kaçarak bir derviş gibi yaşamaya karar vermiş, 82 yaşında evini terk etmişti. Ancak yolculuğu bir tren istasyonunda son buldu. Ölümü, sadece edebiyat dünyasını değil, pasif direniş felsefesiyle (ki bu felsefe daha sonra Gandhi'yi derinden etkileyecektir) tüm düşünce dünyasını yasa boğdu.
6. Teknoloji Dünyasında Bir Pencere Açılıyor: Windows 1.0 (1985)
Bugün bilgisayar kullanırken fareyi hareket ettirip pencereleri açıp kapatmak bize çok doğal geliyor. Ancak bu alışkanlığın kitlesel başlangıcı 20 Kasım 1985 tarihine dayanır. Microsoft, grafiksel kullanıcı arayüzüne sahip ilk işletim sistemi olan Windows 1.0'ı piyasaya sürdü.O güne kadar bilgisayarlar, siyah ekran üzerine yazılan karmaşık MS-DOS komutlarıyla yönetiliyordu. Bill Gates'in vizyonuyla ortaya çıkan Windows 1.0, her ne kadar eleştirilse ve yavaş bulunsa da, "işletim sistemi" kavramını görselleştirmesi açısından devrim niteliğindeydi. O gün açılan o "pencere", bugün milyarlarca insanın dünyaya baktığı dijital çerçeveye dönüştü.
Diğer Önemli Notlar
Tarihin 20 Kasım sayfasında yer alan diğer dikkat çekici olaylar şunlardır:- 1889: Evrenin genişlediğini keşfederek kozmolojide çığır açan Amerikalı astronom Edwin Hubble doğdu. Bugün uzayın derinliklerini gören o meşhur teleskop, ismini ondan alır.
- 1936: İspanya İç Savaşı'nın en karizmatik liderlerinden anarşist Buenaventura Durruti hayatını kaybetti.
- 1943: II. Dünya Savaşı'nın Pasifik cephesinde, ABD ile Japonya arasındaki en kanlı çatışmalardan biri olan Tarawa Muharebesi başladı.
- 1984: Yapay zeka ve dünya dışı yaşam arayışlarıyla tanınan SETI Enstitüsü kuruldu.
Sonuç: Bir Günün Anatomisi
20 Kasım'a baktığımızda, insanlığın sürekli bir arayış içinde olduğunu görürüz.- 1910'da Meksika'da özgürlüğü, Rusya'da (Tolstoy ile) manevi huzuru aradık.
- 1922'de Lozan'da bağımsızlığı ve egemenliği aradık.
- 1945'te Nürnberg'de adaleti aradık.
- 1959 ve 1989'da çocuklarımız için güvenli bir gelecek aradık.
- 1985'te ise teknolojide kolaylığı ve erişilebilirliği aradık.