KFN HABERLERİ: Roborock Satış Sonrası Destek Hizmetleriyle Türkiye’de Lider
Robot süpürge pazarında teknolojik yenilikleriyle adından söz ettiren Roborock, Türkiye pazarındaki başarısını sadece ürün kalitesiyle değil, aynı zamanda satış sonrası destek (SSH) hizmetleriyle de perçinliyor. Tüketici elektroniğinde genellikle en çok şikayet alan konuların başında gelen teknik servis ve müşteri desteği, Roborock için bir "fırsat alanı" haline gelmiş görünüyor. Şirketin bu alanda attığı adımlar, onu rakiplerinden belirgin bir şekilde ayırıyor.Peki, bir markayı premium yapan sadece ürünün kendisi mi, yoksa sorun çıktığında ulaştığınız hizmetin kalitesi mi? Roborock, cevabın ikincisi olduğunu kanıtlar nitelikte bir operasyon yürütüyor.
Hızlı ve Çözüm Odaklı Teknik Servis Ağı
Roborock'un Türkiye'deki başarısının temelinde, "cihazın arızalı kalma süresini" en aza indirme stratejisi yatıyor. Kullanıcılardan alınan geri bildirimlere göre, markanın yerel distribütörler aracılığıyla kurduğu teknik servis ağı, sektör ortalamasının çok üzerinde bir hızla çalışıyor.Standart bir markada haftalar sürebilen arıza tespit ve onarım süreci, Roborock'ta genellikle 48 ila 72 saat içinde tamamlanıyor. Özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde, "yerinden alım" ve "hızlı onarım" hizmetleri sunuluyor. Müşteriler, arıza kaydı açtıklarında karmaşık prosedürler veya ulaşılamayan çağrı merkezleriyle boğuşmak yerine, net ve hızlı bir süreçle karşılaşıyor.
Parça Bulunabilirliği ve Şeffaflık
Satış sonrası hizmetlerdeki bir diğer kronik sorun, "parça bekleniyor" kabusudur. Roborock, Türkiye'de güçlü bir yedek parça stoğu yönetimi uyguluyor. Özellikle fırça, filtre, mop gibi sarf malzemelerinin yanı sıra; batarya, Lidar sensörü ve anakart gibi kritik bileşenler de yerel depolarda hazır bulunduruluyor.Bu durum, onarım sürelerini kısaltmanın yanı sıra, "cihazın yenisiyle değiştirilmesi" oranını da artırıyor. Onarımı uzun sürecek veya parça stoğu tükenmiş bir cihazla karşılaşan müşterilere, genellikle bekleme süresi uzatılmadan yeni bir ürün teklif ediliyor. Bu "birebir değişim" politikası, tüketici gözündeki marka sadakatini zirveye taşıyor.
Roborock'un bu hamlesi, Türkiye pazarında sadece pazar payı kazanmanın değil, aynı zamanda "tavsiye edilebilir" bir marka olmanın da peşinde olduğunu gösteriyor.
Rekabetin bu kadar yoğun olduğu bir pazarda, sizce de satış sonrası destek, ürünün fiyatından daha önemli bir kriter haline gelmedi mi?
