KFN Haberleri: Yapay Zeka Savaşlarında Yeni Cephe: Amazon ve Perplexity AI Neden Karşı Karşıya Geldi?
Bir yanda dünyanın bulut (cloud) altyapı kralı Amazon Web Services (AWS), diğer yanda "Google Katili" olarak anılan asi yapay zeka startup'ı Perplexity AI. Yakın zamanda yaşanan kritik bir sistem çöküşü, bu iki gücü karşı karşıya getirdi ve yapay zeka devriminin en kirli sırrını ortaya çıkardı: İnovasyon, devlerin omuzlarında yükseliyor ve bu devler istedikleri an omuzlarını silkebilir.Tarih: 5 Kasım 2025. Teknoloji dünyası, yapay zekanın "altına hücum" dönemini yaşıyor. Her gün yeni bir model, yeni bir uygulama duyuruluyor. Ancak bu parlak dünyanın bir de görünmeyen, karanlık bir altyapı katmanı var. Bu katman, "bulut" olarak bildiğimiz ve aslında sadece üç devin (Amazon, Microsoft, Google) hakim olduğu devasa sunucu tarlalarından oluşuyor.
Bu ekosistemin en yeni ve en parlak yıldızı, şüphesiz Perplexity AI. Geleneksel Google aramasının "10 mavi link" düzenini yıkan, sorduğunuz soruya doğrudan, kaynakçalı ve sohbet formatında cevap veren bu "cevap motoru", Silikon Vadisi'nin yeni gözdesi.
Diğer yanda ise Amazon, daha doğrusu Amazon Web Services (AWS) var. Amazon, e-ticaret kimliğinin çok ötesinde, dünyanın en büyük bulut sağlayıcısıdır. Netflix'ten NASA'ya kadar binlerce devasa şirketin tüm verisi ve işleyişi, AWS'nin sunucularında çalışır.
Bu iki oyuncunun yolu, yakın zamanda yaşanan ve teknoloji dünyasını sarsan bir olayla kesişti: Perplexity AI, saatler süren küresel bir kesinti yaşadı. Ve olanlar oldu.
Kıyamet Günü: Perplexity Neden Durdu?
Milyonlarca kullanıcının sorgularına cevap veremeyen Perplexity, bir anda sessizliğe büründü. Bir startup için, özellikle de "her zaman açık" olması gereken Google'a rakip olduğunu iddia eden bir hizmet için bu, bir "kıyamet günü" senaryosudur.İlk başta olağan şüpheliler düşünüldü: Bir siber saldırı mı? Kodlama hatası mı? Yoksa ani talep artışına sistemin cevap verememesi mi?
Cevap, bizzat Perplexity AI'nin kurucusu ve CEO'su Aravind Srinivas'tan geldi. Srinivas, teknoloji dünyasında "asla yapılmaması gereken" bir şeyi yaptı: Ortağını halka açık bir şekilde suçladı.
CEO, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, kesintinin nedeninin kendileri olmadığını, "ana bulut sağlayıcıları olan AWS'nin kritik bir altyapı arızası" yaşadığını duyurdu.
Bu açıklama, bir el bombası pimini çekip Amazon'un Silikon Vadisi'ndeki merkezine atmakla eşdeğerdi.
"Asla Besleyen Eli Isırma": Bir CEO Neden Dev Bir Ortağı Suçlar?
Teknoloji endüstrisinin yazılmamış kuralı şudur: Ne yaşanırsa yaşansın, altyapı sağlayıcını (AWS, Google Cloud, Microsoft Azure) kamuoyu önünde suçlamazsın. Bu, köprüleri atmaktır. Peki, Srinivas neden bu "intihar" hamlesini yaptı?- Şeffaflık ve Hasar Kontrolü: Perplexity'nin imajı "güvenilirlik" üzerine kurulu. Kesintinin kendi kodlarından veya mimarilerinden kaynaklanmadığını, "dışsal" ve "daha büyük" bir sorundan (yani AWS'den) kaynaklandığını söylemek, "Biz iyiyiz, sorun devlerde" mesajı vermenin bir yoluydu.
- Müzakere Taktiği: Bu, masada oynanan çok riskli bir poker hamlesi olabilir. Perplexity, AWS'den aldığı hizmetin kalitesinden veya faturalardan memnun değilse, bu halka açık utandırma, AWS'yi "sorunlu" müşterilerini memnun etmek için daha iyi bir anlaşma yapmaya zorlayabilirdi.
- Gerçek Çaresizlik: Belki de sorun o kadar büyüktü ve AWS'den o kadar yavaş bir yanıt alıyorlardı ki, CEO'nun öfkesi ve çaresizliği, profesyonel diplomasinin önüne geçti.
Devlerin Sessizliği: Amazon'un Gücü Nerede Yatıyor?
Amazon'un bu suçlamaya tepkisi... sessizlik oldu. En azından kamuoyuna. AWS, genellikle "müşteri gizliliği" ilkesi gereği bireysel olaylar hakkında yorum yapmaz. Ancak perde arkasında, bu suçlamanın AWS koridorlarında bir deprem etkisi yarattığı kesin.Amazon'un bu denklemdeki gücü, Perplexity'nin tam olarak neye bağımlı olduğunu anladığımızda ortaya çıkıyor.
Yapay zeka modelleri (Perplexity'nin kullandığı Claude, Llama, GPT-4 gibi) "çalışmak" için değil, "eğitilmek" için devasa miktarda işlem gücüne (özellikle NVIDIA GPU'larına) ihtiyaç duyar. Bu GPU'ları barındıran, soğutan ve 7/24 çalıştıran yerler ise AWS, Azure ve Google Cloud'dır.
Amazon, yapay zeka yarışını "model" bazında değil, "altyapı" bazında kazanmaya oynuyor. Amazon'un "Bedrock" adını verdiği platform tam da bunu yapıyor: "Hangi modeli isterseniz kullanın (Anthropic'in Claude'u, Meta'nın Llama'sı, hatta bizim Titan modelimiz), yeter ki onu benim sunucularımda, yani AWS'de çalıştırın."
Amazon'un Perplexity'ye bakışı şu şekildedir: "Sen benim en değerli ve en çok harcama yapan 'kiracılarımdan' birisin. Büyümenden memnunum, çünkü büyüdükçe bana daha fazla kira (bulut faturası) ödüyorsun."
Perplexity'nin hamlesi ise bu "ev sahibi-kiracı" ilişkisini temelden sarstı.
Çatışmanın Derin Anlamı: "Kralın İkilemi"
Bu olay, tüm yapay zeka startup'larının karşı karşıya olduğu "Kralın İkilemi"ni (The King's Dilemma) gözler önüne serdi:Bir startup, kendi altyapısını kuran devlere (Google) karşı, başka bir devin (Amazon) altyapısını kullanarak nasıl rekabet edebilir?
Perplexity'nin Google'ı yenmesi için ondan daha hızlı, daha güvenilir ve daha akıllı olması gerekiyor. Ancak bunu yapmak için kullandığı altyapı (AWS), Google'ın kendi altyapısı (Google Cloud) ve Microsoft'un altyapısı (Azure) ile aynı "devler ligi"nde.
Perplexity'nin CEO'su, AWS'yi suçlayarak aslında şunu itiraf etmiş oldu: "Bizim kaderimiz, bizim kontrolümüzde değil. Bizim kaderimiz, bize 'bulut' satan ve dilediği an fişimizi çekebilecek veya bir arızayla bizi saf dışı bırakabilecek devlerin elinde."
Eğer AWS başarısız olursa, Perplexity de başarısız olur. Bu, bir devrim yaratmaya çalışırken, devrimin araçları için devrime karşı olanlara bağımlı olmanın trajedisidir.
Sonuç: Kazanan Kim Olacak?
Bu özel çatışmada kısa vadede kazanan yok. Perplexity, "güvenilirlik" konusunda darbe aldı ve en önemli ortağıyla arası bozuldu. Amazon (AWS), en çok övündüğü "güvenilirlik" konusunda kamuoyu önünde yara aldı ve en gözde müşterilerinden birini kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldı.Perplexity şimdi ne yapacak? Muhtemelen "çoklu bulut" (multi-cloud) stratejisine geçecek. Yani yumurtaların hepsini Amazon sepetine koymak yerine, bir kısmını Google Cloud'a, bir kısmını da Microsoft Azure'a taşıyacak. Bu, teknik olarak daha karmaşık olsa da, bir sağlayıcı çöktüğünde diğerine geçme esnekliği sunar.
Ancak uzun vadede bu olay, yapay zeka çağının acı gerçeğini değiştirmeyecek: Yapay zeka devrimi, inovatif startup'lar tarafından başlatılmış olabilir, ancak bu devrimin kazananları, altyapıyı kontrol eden teknoloji devleri olacaktır.
Amazon ve Perplexity arasındaki bu gerilim, sadece iki şirketin teknik bir anlaşmazlığı değil, yeni ekonomik düzenin ve gücün kimin elinde olacağının belirlendiği stratejik bir mücadelenin ilk ateşidir. Perplexity, Amazon'un "kiracısı" olmaktan kurtulup kendi "sarayını" inşa edebilecek mi, yoksa faturasını ödediği sürece yaşamasına izin verilen bir "misafir" olarak mı kalacak? Tüm yapay zeka dünyası bu sorunun cevabını nefesini tutarak bekliyor.
Peki sizce bu savaşın galibi kim olacak? Perplexity gibi yenilikçi girişimler, altyapı devlerine (AWS, Google) rağmen ayakta kalıp Google'ı tahtından edebilir mi? Yoksa bu 'altına hücum' yarışında kazma-kürek satan devler mi kazanacak? Düşüncelerinizi yorumlarda paylaşın!