ŞAH İSMAİL 17 Temmuz 1487 de Erdebil şehrinde Safevî Tarikatı şeyhinin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Şeyh Safiyüddin'in sülalesinden olup babası Şeyh Haydar, dedesi ise Şeyh Cüneyd'dir. İsmail'in annesi Alemşah Halime Begim Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'nın kızıdır.
ŞAH İSMAİL 'in babası Şeyh Haydar, Kafkasya seferinde öldürülmüş babası Şeyh Cüneyd'in öcünü almak için Şirvanşahlar Devleti'e saldırır. Şirvan hükümdarı Ferruh Yasar yenilgiye uğrayarak Gülistan kalesine çekilir. Şirvan hükümdarı Akkoyunlu Yakub Bey'den yardım ister Şeyh Haydarın güçlenmesini istemeyen Akkoyunlu hükümdarı Ferruh şirvanlılara kuvvet gönderir. Akkoyunlu ve Şirvanşah ordularıyla Teberistan da yapılan savaşta Şeyh Haydar öldürülür
ŞAH İSMAİL Babası Şeyh Haydar öldürülünce İsmail dayısı sultan yakup tarafından annesi ve kardeşleri ile birlikte Şiraz Valisi Mensur Pürnak Bey'in yanına gönderilir İsmail bir yaşındaydı. Sultan Yakup'un ömrünün sonuna kadar ailesiyle birlikte Fars'ta İstahr kalesinde hapsedildi Sultan Yakup ise eşi tarafından öldürüldü.
ŞAH İSMAİL Akkoyunlu tahtına geçen Rüstem Bey kardeşi ile yaşanan saltanat mücadelesinde Haydar'ın oğullarından yararlanmak için İsmail ve kardeşlerini hapıstan çıkarıb serbest bıraktı. Nerede ise 4,5 sene hapiste kalan İsmail kardeşleri ve annesi ile Tebriz'e geldiklerinde Rüstem tarafından saygıyla karşılandı
savaş sırasında İsmail'in ve Kızılbaşlar'ın cesurca çarpıştıklarını görünce korkuya kapıldı kendisini ve neslini, korumak için Şeyh Cüneyd neslini ortadan kaldırmaya karar verdi
ŞAH İSMAİL Erdebil'e gitmelerine izin verilmiş şah ismail ve kardeşlerinin orada güçlenmesinden endişe eden Rüstem Bey onları Tebriz'e getirdi. muridlerinin Rüstem'in onu öldüreceyini duyan Sultan Ali kardeşleri Erdebil'e gitti Rüstem Beyin ordusuyla Erdebil yakınlarındaki Şam Esbi çevresinde çatışma çıktı şah ismailin abisi Sultan Ali'i öldürüldü. Ölümünden önce Şeyh Ali İsmail'i varis ilan etti Kızılbaşlar, İsmail'i Erdebil ve Reşt'de gizledi
ŞAH İSMAİL ve iki kardeşi şiî Lahican Valisi Mirza Ali nin davetini kabul edib Lahican'a gittiler. Rustem 300 kişilik askeri güc yolladı, mirza kardeşleri sebete koyarak Lahican da olmadığına yemin etti onlar Tebriz'e döndüler.şahın büyük kardeşi İbrahim, annesinden uzak kalamadı Erdebil'e yola düştü.sonrakı hayatı hakkında bilgi yoktur.
ŞAH İSMAİL Lahican'da Şiî âlimlerinden Mevlâna Şemseddin Lahicanî'den eğitim alır Arapça Farsça Kur'an'ı ve Şiî mezhebini öğrenir.
İsmail Lahican'ı terk edip, Erdebilde annesi ile görüşür ecdad mezarlarını ziyaret eder fakat Erdebil hâkimi Câkirlü Ali Bey'in baskısı ile Erdebil'i terk eder
ŞAH İSMAİL Ebu'l Hayır Şeybani Hanlığı'na karşı zaferinden sonra Erzincan'da Ustaclu, Şamlu, Rumlu, Tekelü, Zülkadir, Avşar, Kaçar ve Varsak kabilelerinden oluşan 7.000 Kızılbaş İsmail'in davetine icabet etmiştir.Kızılbaşlar Kura Nehri'ni geçerek Şirvanşahlar üzerine yürümüştür. Gülistan Kalesindeki Çabani Meydan Muharebesi'nde Şirvanşah Ferruh Yasar'ın ordusu yenilmiş kızılbaşlar Bakü'yü zapt etmiştir.
ŞAH İSMAİL İsmail Şerurda Akkoyunlu Elvend Mirza'nin ordusunu yendi. Elvend Erzincan'a kaçtı. Elvend hastalandı ve Diyarbakır'da öldü şah
1501 yılında Tebrizde taç giyip resmen kendini "Şah" ilan etmiş,Safevi Devleti'ni kurmuş Şiî mezhebini resmî mezhep ilan etmiştir
ŞAH İSMAİL Akkoyunlu hanedanından Murat Bey, büyük bir ordu topladı, Hemedan'da Almebulağı'na yerleşti, iki ordu arasındaki savaşta Kızılbaşlar galip geldi Murat Bey Şiraza kaçtı. İsmail Şiraz'a girmiş Azerbaycan, Fars ve Irak-ı Acem'in çoğu üzerinde hakimiyet kurmuştur.Bağdat'a giren şah Merv de Şeybani Hanlığı'nı yendi,Muhammed Şeybani Han'ın ordusundan çoğu asker öldürüldü, Muhammed Şeybani Han'ın cesedi bulundu Kızılbaşlar başını kesip şah ın yanına getirdiler.
ŞAH İSMAİL 1514 Çaldıranda padişahı I. Selim'e yenilmiştir. ruhsal çöküntü yaşadı, savaştan uzak durmaya çalıştı ülkeye önem vermemeye başladı, devlet işlerini emirlerine havale etti.vefat edene kadar hiçbir savaşa girmedi İsmail 24 Mayıs 1524'te 37 yaşındayken iç kanamadan öldü, Erdebil'deki Safevi Türbesi'ne defnedildi.
Şah İsmail'in on bir çocuğu vardı, bunların altısı erkek ve beşi kız idi.
Safevi Devleti 1501 yılında kurulmuş, 1736 ya kadar Azerbeycan, İran, Ermenistan, Irak, Afganistan, Türkmenistan ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde hüküm sürmüş Şii inanışa sahip bir Türk Devletidir.
Safevi Devleti’nin merkezi İran M.ö. 500’lü yıllardan itibaren Pers/Fars kökenli halkların yurduydu iran 8. ve 9. Yüzyıllarda Arap-İslam Devleti hâkimiyetine girmiş, 10. Yüzyılda Türklerin göçlerine ve akınlarına maruz kalmıştır Önce Araplaşan sonra ise Türkleşen iran 13. Yüzyılda Moğol akınlarına maruz kalmış, keşmekeşe sahne olmuştu. 13. Yüzyıldan itibaren Türk, Arap ve Farslardan oluşan iran 16. Yüzyıldan 18. Yüzyıla kadar*Safevi Devletinin idaresi altında yönetilmiştir.
İran 18. Yüzyılın sonlarında Perslerin hâkimiyetine girmiş olsa da İran bölgesindeki toplumların %30’u Safevi kökenli Türkmenlerden oluşmaktadır.*
Büyük Selçuklu Devletinde Türkleşen İran Coğrafyasını tarihi Safevi Devleti devralmış, 235 yıllık hâkimiyetinde derin izler bırakan*Safevi Devleti, günümüz İran ve Azerbeycan Türklerinin kökenini teşkil etmiştir.
Safevi Devletinin Kuruluşu Safevi Devletinin kökenini teşkil eden Safeviye Tarikati, 14. Yüzyılda kurulmuş ve 16. Yüzyılda önemli bir aktör haline gelmiştir Sufi Tarikati olan Safevi Tarikati, Bâtıni hareketlerin tesirine girerek Şii inancını benimsemiş Şii tarikatlarda önemli bir yer edinmiştir.*Safevi Devletinin kurucusu Şah İsmail de safevi tarikatının şeyh ailesine mensup saltanat varisiydi.*
Safevi Devleti Safeviye Tarikatı,itikadi bir teşekkül olsa da hâkimiyetler kurmak amacıyla savaşlara girişiyor, fetihler gerçekleştiriyordu. Şah İsmail savaşlarda yükselmiş,tarikat mensubu ordusu ile İran ve çevresinde söz sahibi olmuştu
Şah 14 yaşındayken elde ettiği güç ile Türkmen toplumlarının itibarini kazanmıştı.
Safevi Devleti zamanında Osmanlı Devleti, Büyük Selçuklu sonrası göç dalgası ile birlikte Anadolu’ya göç eden Türkmenler ile sorunlar yaşamaktaydı. Sünnilik inancına bağlı olan Osmanlılar Bâtınilik hareketlerinden etkilenen ve Tengricilik inancından kurtulamayan göçebe Türkmenler üzerinde baskı kuruyor,yasa dışı ilan ederek önemli bir sorunun temellerini atıyordu. Osmanlı Devletine küskün Türkmenler, Şah İsmail’in himaye edici tavrı ile Şah İsmail’in etrafında toplanıyorlardı.*
Safevi Devleti Safeviye Tarikatına mensup aşiretler göçebe Türkmenlerlen güçlenen Şah İsmail, 1501de Akkoyunlu himayesindeki Tebrizi hâkimiyet altına aldı bağımsızlığını ilan ederek*Safevi Devletinin temellerini attı (1501)
Şah İsmail Dönemi (1501 – 1524)
Şah İsmail, aslında Akkoyunlular’ın torunuydu şahın Annesi, Uzun Hasan’ın kızıydı. Şah Tebriz’i Uzun Hasan’ın torunu Mirza’dan almış ve*Safevi Devletinin temellerini atmıştı. Tebriz’i almasından 7 yıl sonra ise Akkoyunluları tarih sahnesinden sildi.*Şahın Türkmenleri himayeye alması siyasi dengeleri etkiledi.hâkimiyet altındaki İran, Azerbaycan ve Irakta Türkler Araplar Farslar yaşamaktaydı.devlet teşkilatında Türkmenler vazifelendirilmekteydi. Osmanlı Devletinden dışlanan göçebe Türk Toplumlarının Şaha bağlılığı pekişmekteydi.*
Safevi Devleti Tebriz’in aldıktan sonra kendisini Azerbaycan Şahı ilan eden İsmail, Sasaniler üzerinde hak iddia ederek İrana ilerledi On yıl süren seferlerde Hamedan,Şiraz Kirman, Necef ve Kerbela, Van,Bağdat, Horasan ve Herat şehirlerini hâkimiyeti altına aldı ve Devletinin Sınırlarını süratle genişletti. Şah İsmail, İran hâkimiyetini kesinleştirmişti Horasan ve Herat’ı Özbek Şehbani Hanlığından almıştı.
Safevi Devleti Özbek Şehbani Hanlığı, Horasan ve Herat mağlubiyetini kabullenmemişler, başarılı olamasalar da Maveraünnehir’e çekilerek onlarca yıl Safevi Devleti*ile mücadeleye girişmişlerdir. Özbek mücadeleleri, Şah dönemi boyunca çözülememiştir Şah İsmail’in kurduğu Asya’nın en büyük devleti Safeviler Azerbeycan ve Doğu Anadolu hattındaki sınırları ile devrin en büyük Türk Devleti olan Osmanlı İmparatorluğu ile sınır haline gelmiştir
Safevi Devleti Göçebe Türkmenlerin Bâtınilikten etkilenip Osmanlı Devletince dışlanması Şahın Türk Toplumlarını himaye etmesi büyük bir sorun oldu Şahın Osmanlı Tarafından asi ilan edilen Türkmenleri himayesi Osmanlılar ile*Safeviler arasında husumetlere yol açtı.Şah İsmail’in teşebbüsleriyle türkmenler isyan hazırlığına giriştiler.*
Safevi Devleti Osmanlı Tebaası olan Bâtıni (Alevi, Şii) Türkmenler, Safevi Şah İsmail ile akraba olan Hasan Baba’nın önderliğindeki Alevi Tekkelerine itibar gösterdiler Safevi tebaası olan Alevi Türkmenlerle yakın ilişkileri bulunan ekke, Osmanlıdan dışlanan Bâtıni Göçebe Türkmenlerin katılımlarıyla Anadolu’da önemli bir nüfuza sahip hale geldi.
Safevi Devleti Tarihe Şahkulu İsyanı olarak geçen süreçte Osmanlı Tebaası Bâtıni Türkmenler, Şah İsmail’in desteğiyle örgütlenerek Osmanlı Devletinde ayrılıkçı faaliyetlere başladılar.*
Hasan Babanın yerine oğlu Şahkulu geçmiş, babasının Alevi nüfuzunu daha da genişleterek Alevi Tekkelerini de kendisine bağlamıştı
Safevi Devleti Şah İsmail, Anadolu’daki Türkmenleri örgütleyerek Şahkulu’nu Anadolu’da halefi ilan etti. Şahkulu Baba’da kendisine bağlı Alevi Türkmenleri örgütleyerek Osmanlı Devletine isyan edip Şah İsmail’e biat etmeleri çağrısında bulunarak Şahkulu ayaklanmalarını başlattı.
ŞAH İSMAİL 'in babası Şeyh Haydar, Kafkasya seferinde öldürülmüş babası Şeyh Cüneyd'in öcünü almak için Şirvanşahlar Devleti'e saldırır. Şirvan hükümdarı Ferruh Yasar yenilgiye uğrayarak Gülistan kalesine çekilir. Şirvan hükümdarı Akkoyunlu Yakub Bey'den yardım ister Şeyh Haydarın güçlenmesini istemeyen Akkoyunlu hükümdarı Ferruh şirvanlılara kuvvet gönderir. Akkoyunlu ve Şirvanşah ordularıyla Teberistan da yapılan savaşta Şeyh Haydar öldürülür
ŞAH İSMAİL Babası Şeyh Haydar öldürülünce İsmail dayısı sultan yakup tarafından annesi ve kardeşleri ile birlikte Şiraz Valisi Mensur Pürnak Bey'in yanına gönderilir İsmail bir yaşındaydı. Sultan Yakup'un ömrünün sonuna kadar ailesiyle birlikte Fars'ta İstahr kalesinde hapsedildi Sultan Yakup ise eşi tarafından öldürüldü.
ŞAH İSMAİL Akkoyunlu tahtına geçen Rüstem Bey kardeşi ile yaşanan saltanat mücadelesinde Haydar'ın oğullarından yararlanmak için İsmail ve kardeşlerini hapıstan çıkarıb serbest bıraktı. Nerede ise 4,5 sene hapiste kalan İsmail kardeşleri ve annesi ile Tebriz'e geldiklerinde Rüstem tarafından saygıyla karşılandı
savaş sırasında İsmail'in ve Kızılbaşlar'ın cesurca çarpıştıklarını görünce korkuya kapıldı kendisini ve neslini, korumak için Şeyh Cüneyd neslini ortadan kaldırmaya karar verdi
ŞAH İSMAİL Erdebil'e gitmelerine izin verilmiş şah ismail ve kardeşlerinin orada güçlenmesinden endişe eden Rüstem Bey onları Tebriz'e getirdi. muridlerinin Rüstem'in onu öldüreceyini duyan Sultan Ali kardeşleri Erdebil'e gitti Rüstem Beyin ordusuyla Erdebil yakınlarındaki Şam Esbi çevresinde çatışma çıktı şah ismailin abisi Sultan Ali'i öldürüldü. Ölümünden önce Şeyh Ali İsmail'i varis ilan etti Kızılbaşlar, İsmail'i Erdebil ve Reşt'de gizledi
ŞAH İSMAİL ve iki kardeşi şiî Lahican Valisi Mirza Ali nin davetini kabul edib Lahican'a gittiler. Rustem 300 kişilik askeri güc yolladı, mirza kardeşleri sebete koyarak Lahican da olmadığına yemin etti onlar Tebriz'e döndüler.şahın büyük kardeşi İbrahim, annesinden uzak kalamadı Erdebil'e yola düştü.sonrakı hayatı hakkında bilgi yoktur.
ŞAH İSMAİL Lahican'da Şiî âlimlerinden Mevlâna Şemseddin Lahicanî'den eğitim alır Arapça Farsça Kur'an'ı ve Şiî mezhebini öğrenir.
İsmail Lahican'ı terk edip, Erdebilde annesi ile görüşür ecdad mezarlarını ziyaret eder fakat Erdebil hâkimi Câkirlü Ali Bey'in baskısı ile Erdebil'i terk eder
ŞAH İSMAİL Ebu'l Hayır Şeybani Hanlığı'na karşı zaferinden sonra Erzincan'da Ustaclu, Şamlu, Rumlu, Tekelü, Zülkadir, Avşar, Kaçar ve Varsak kabilelerinden oluşan 7.000 Kızılbaş İsmail'in davetine icabet etmiştir.Kızılbaşlar Kura Nehri'ni geçerek Şirvanşahlar üzerine yürümüştür. Gülistan Kalesindeki Çabani Meydan Muharebesi'nde Şirvanşah Ferruh Yasar'ın ordusu yenilmiş kızılbaşlar Bakü'yü zapt etmiştir.
ŞAH İSMAİL İsmail Şerurda Akkoyunlu Elvend Mirza'nin ordusunu yendi. Elvend Erzincan'a kaçtı. Elvend hastalandı ve Diyarbakır'da öldü şah
1501 yılında Tebrizde taç giyip resmen kendini "Şah" ilan etmiş,Safevi Devleti'ni kurmuş Şiî mezhebini resmî mezhep ilan etmiştir
ŞAH İSMAİL Akkoyunlu hanedanından Murat Bey, büyük bir ordu topladı, Hemedan'da Almebulağı'na yerleşti, iki ordu arasındaki savaşta Kızılbaşlar galip geldi Murat Bey Şiraza kaçtı. İsmail Şiraz'a girmiş Azerbaycan, Fars ve Irak-ı Acem'in çoğu üzerinde hakimiyet kurmuştur.Bağdat'a giren şah Merv de Şeybani Hanlığı'nı yendi,Muhammed Şeybani Han'ın ordusundan çoğu asker öldürüldü, Muhammed Şeybani Han'ın cesedi bulundu Kızılbaşlar başını kesip şah ın yanına getirdiler.
ŞAH İSMAİL 1514 Çaldıranda padişahı I. Selim'e yenilmiştir. ruhsal çöküntü yaşadı, savaştan uzak durmaya çalıştı ülkeye önem vermemeye başladı, devlet işlerini emirlerine havale etti.vefat edene kadar hiçbir savaşa girmedi İsmail 24 Mayıs 1524'te 37 yaşındayken iç kanamadan öldü, Erdebil'deki Safevi Türbesi'ne defnedildi.
Şah İsmail'in on bir çocuğu vardı, bunların altısı erkek ve beşi kız idi.
Safevi Devleti 1501 yılında kurulmuş, 1736 ya kadar Azerbeycan, İran, Ermenistan, Irak, Afganistan, Türkmenistan ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde hüküm sürmüş Şii inanışa sahip bir Türk Devletidir.
Safevi Devleti’nin merkezi İran M.ö. 500’lü yıllardan itibaren Pers/Fars kökenli halkların yurduydu iran 8. ve 9. Yüzyıllarda Arap-İslam Devleti hâkimiyetine girmiş, 10. Yüzyılda Türklerin göçlerine ve akınlarına maruz kalmıştır Önce Araplaşan sonra ise Türkleşen iran 13. Yüzyılda Moğol akınlarına maruz kalmış, keşmekeşe sahne olmuştu. 13. Yüzyıldan itibaren Türk, Arap ve Farslardan oluşan iran 16. Yüzyıldan 18. Yüzyıla kadar*Safevi Devletinin idaresi altında yönetilmiştir.
İran 18. Yüzyılın sonlarında Perslerin hâkimiyetine girmiş olsa da İran bölgesindeki toplumların %30’u Safevi kökenli Türkmenlerden oluşmaktadır.*
Büyük Selçuklu Devletinde Türkleşen İran Coğrafyasını tarihi Safevi Devleti devralmış, 235 yıllık hâkimiyetinde derin izler bırakan*Safevi Devleti, günümüz İran ve Azerbeycan Türklerinin kökenini teşkil etmiştir.
Safevi Devletinin Kuruluşu Safevi Devletinin kökenini teşkil eden Safeviye Tarikati, 14. Yüzyılda kurulmuş ve 16. Yüzyılda önemli bir aktör haline gelmiştir Sufi Tarikati olan Safevi Tarikati, Bâtıni hareketlerin tesirine girerek Şii inancını benimsemiş Şii tarikatlarda önemli bir yer edinmiştir.*Safevi Devletinin kurucusu Şah İsmail de safevi tarikatının şeyh ailesine mensup saltanat varisiydi.*
Safevi Devleti Safeviye Tarikatı,itikadi bir teşekkül olsa da hâkimiyetler kurmak amacıyla savaşlara girişiyor, fetihler gerçekleştiriyordu. Şah İsmail savaşlarda yükselmiş,tarikat mensubu ordusu ile İran ve çevresinde söz sahibi olmuştu
Şah 14 yaşındayken elde ettiği güç ile Türkmen toplumlarının itibarini kazanmıştı.
Safevi Devleti zamanında Osmanlı Devleti, Büyük Selçuklu sonrası göç dalgası ile birlikte Anadolu’ya göç eden Türkmenler ile sorunlar yaşamaktaydı. Sünnilik inancına bağlı olan Osmanlılar Bâtınilik hareketlerinden etkilenen ve Tengricilik inancından kurtulamayan göçebe Türkmenler üzerinde baskı kuruyor,yasa dışı ilan ederek önemli bir sorunun temellerini atıyordu. Osmanlı Devletine küskün Türkmenler, Şah İsmail’in himaye edici tavrı ile Şah İsmail’in etrafında toplanıyorlardı.*
Safevi Devleti Safeviye Tarikatına mensup aşiretler göçebe Türkmenlerlen güçlenen Şah İsmail, 1501de Akkoyunlu himayesindeki Tebrizi hâkimiyet altına aldı bağımsızlığını ilan ederek*Safevi Devletinin temellerini attı (1501)
Şah İsmail Dönemi (1501 – 1524)
Şah İsmail, aslında Akkoyunlular’ın torunuydu şahın Annesi, Uzun Hasan’ın kızıydı. Şah Tebriz’i Uzun Hasan’ın torunu Mirza’dan almış ve*Safevi Devletinin temellerini atmıştı. Tebriz’i almasından 7 yıl sonra ise Akkoyunluları tarih sahnesinden sildi.*Şahın Türkmenleri himayeye alması siyasi dengeleri etkiledi.hâkimiyet altındaki İran, Azerbaycan ve Irakta Türkler Araplar Farslar yaşamaktaydı.devlet teşkilatında Türkmenler vazifelendirilmekteydi. Osmanlı Devletinden dışlanan göçebe Türk Toplumlarının Şaha bağlılığı pekişmekteydi.*
Safevi Devleti Tebriz’in aldıktan sonra kendisini Azerbaycan Şahı ilan eden İsmail, Sasaniler üzerinde hak iddia ederek İrana ilerledi On yıl süren seferlerde Hamedan,Şiraz Kirman, Necef ve Kerbela, Van,Bağdat, Horasan ve Herat şehirlerini hâkimiyeti altına aldı ve Devletinin Sınırlarını süratle genişletti. Şah İsmail, İran hâkimiyetini kesinleştirmişti Horasan ve Herat’ı Özbek Şehbani Hanlığından almıştı.
Safevi Devleti Özbek Şehbani Hanlığı, Horasan ve Herat mağlubiyetini kabullenmemişler, başarılı olamasalar da Maveraünnehir’e çekilerek onlarca yıl Safevi Devleti*ile mücadeleye girişmişlerdir. Özbek mücadeleleri, Şah dönemi boyunca çözülememiştir Şah İsmail’in kurduğu Asya’nın en büyük devleti Safeviler Azerbeycan ve Doğu Anadolu hattındaki sınırları ile devrin en büyük Türk Devleti olan Osmanlı İmparatorluğu ile sınır haline gelmiştir
Safevi Devleti Göçebe Türkmenlerin Bâtınilikten etkilenip Osmanlı Devletince dışlanması Şahın Türk Toplumlarını himaye etmesi büyük bir sorun oldu Şahın Osmanlı Tarafından asi ilan edilen Türkmenleri himayesi Osmanlılar ile*Safeviler arasında husumetlere yol açtı.Şah İsmail’in teşebbüsleriyle türkmenler isyan hazırlığına giriştiler.*
Safevi Devleti Osmanlı Tebaası olan Bâtıni (Alevi, Şii) Türkmenler, Safevi Şah İsmail ile akraba olan Hasan Baba’nın önderliğindeki Alevi Tekkelerine itibar gösterdiler Safevi tebaası olan Alevi Türkmenlerle yakın ilişkileri bulunan ekke, Osmanlıdan dışlanan Bâtıni Göçebe Türkmenlerin katılımlarıyla Anadolu’da önemli bir nüfuza sahip hale geldi.
Safevi Devleti Tarihe Şahkulu İsyanı olarak geçen süreçte Osmanlı Tebaası Bâtıni Türkmenler, Şah İsmail’in desteğiyle örgütlenerek Osmanlı Devletinde ayrılıkçı faaliyetlere başladılar.*
Hasan Babanın yerine oğlu Şahkulu geçmiş, babasının Alevi nüfuzunu daha da genişleterek Alevi Tekkelerini de kendisine bağlamıştı
Safevi Devleti Şah İsmail, Anadolu’daki Türkmenleri örgütleyerek Şahkulu’nu Anadolu’da halefi ilan etti. Şahkulu Baba’da kendisine bağlı Alevi Türkmenleri örgütleyerek Osmanlı Devletine isyan edip Şah İsmail’e biat etmeleri çağrısında bulunarak Şahkulu ayaklanmalarını başlattı.
Yorum yap